بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

مَّلْعُونِينَۖ أَيْنَمَا ثُقِفُوٓاْ أُخِذُواْ وَقُتِّلُواْ تَقْتِيلًا ﴿٦١

La'netlenmişlerdir. Nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve hemen öldürülürler.

– İbni Kesir

سُنَّةَ ٱللَّهِ فِى ٱلَّذِينَ خَلَوْاْ مِن قَبْلُۖ وَلَن تَجِدَ لِسُنَّةِ ٱللَّهِ تَبْدِيلًا ﴿٦٢

Allah'ın daha önceden geçenler hakkındaki sünnetidir. Sen, Allah'ın sünnetinde bir değişiklik bulamazsın.

– İbni Kesir

يَسْـَٔلُكَ ٱلنَّاسُ عَنِ ٱلسَّاعَةِۖ قُلْ إِنَّمَا عِلْمُهَا عِندَ ٱللَّهِۚ وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّ ٱلسَّاعَةَ تَكُونُ قَرِيبًا ﴿٦٣

İnsanlar sana kıyametten sorarlar. De ki: Onun bilgisi ancak Allah katındadır. Ne bilirsin, belki de o saat yakında oluverir.

– İbni Kesir

إِنَّ ٱللَّهَ لَعَنَ ٱلْكَٰفِرِينَ وَأَعَدَّ لَهُمْ سَعِيرًا ﴿٦٤

Muhakkak ki Allah; kafirleri la'netlemiştir. Ve onlara çılgın alevler hazırlamıştır.

– İbni Kesir

خَٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًاۖ لَّا يَجِدُونَ وَلِيًّا وَلَا نَصِيرًا ﴿٦٥

Orada temelli kalırlar, ne bir dost ve ne de bir yardımcı bulamazlar.

– İbni Kesir

يَوْمَ تُقَلَّبُ وُجُوهُهُمْ فِى ٱلنَّارِ يَقُولُونَ يَٰلَيْتَنَآ أَطَعْنَا ٱللَّهَ وَأَطَعْنَا ٱلرَّسُولَاْ ﴿٦٦

O gün, yüzleri ateşte çevrilirken; ne olurdu keşki Allah'a itaat etseydik, peygambere de itaat etseydik, derler.

– İbni Kesir

وَقَالُواْ رَبَّنَآ إِنَّآ أَطَعْنَا سَادَتَنَا وَكُبَرَآءَنَا فَأَضَلُّونَا ٱلسَّبِيلَاْ ﴿٦٧

Ve dediler ki: Rabbımız; biz büyüklerimize ve yöneticilerimize itaat etmiştik. Onlar da bizi yoldan saptırdılar.

– İbni Kesir

رَبَّنَآ ءَاتِهِمْ ضِعْفَيْنِ مِنَ ٱلْعَذَابِ وَٱلْعَنْهُمْ لَعْنًا كَبِيرًا ﴿٦٨

Rabbımız; onlara, azabdan iki kat ver. Ve onları büyük bir la'netle la'netle.

– İbni Kesir

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تَكُونُواْ كَٱلَّذِينَ ءَاذَوْاْ مُوسَىٰ فَبَرَّأَهُ ٱللَّهُ مِمَّا قَالُواْۚ وَكَانَ عِندَ ٱللَّهِ وَجِيهًا ﴿٦٩

Ey iman edenler: Musa'ya eziyet vermiş olanlar gibi olmayın. Nitekim Allah, onu söyledikleri şeyden uzak tutmuştu. Ve o, Allah katında değerli idi.

– İbni Kesir

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَقُولُواْ قَوْلًا سَدِيدًا ﴿٧٠

Ey iman edenler; Allah'tan korkun ve doğru söz söyleyin.

– İbni Kesir

يُصْلِحْ لَكُمْ أَعْمَٰلَكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْۗ وَمَن يُطِعِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ فَقَدْ فَازَ فَوْزًا عَظِيمًا ﴿٧١

Ki O da işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah'a ve Rasulüne itaat ederse; gerçekten büyük bir kurtuluşla kurtulmuştur

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu